بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَكَانَتْ هَبَآءً مُّنۢبَثًّا ٦

(3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.

– Diyanet İşleri

وَكُنتُمْ أَزْوَٰجًا ثَلَٰثَةً ٧

(3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.

– Diyanet İşleri

فَأَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ ٨

Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!

– Diyanet İşleri

وَأَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ ٩

Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!

– Diyanet İşleri

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

(10-11) (İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir.

– Diyanet İşleri

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلْمُقَرَّبُونَ ١١

(10-11) (İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir.

– Diyanet İşleri

فِى جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Onlar, Naîm cennetlerindedirler.

– Diyanet İşleri

ثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ١٣

(13-14) Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

وَقَلِيلٌ مِّنَ ٱلْءَاخِرِينَ ١٤

(13-14) Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

عَلَىٰ سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ ١٥

(15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

(15-16) Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu